Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) aylık rutin yayınlanmış olduğu ihracat rakamlarını incelerken, tabi ki ilk baktığım şehir her zaman Eskişehir’dir. Eskişehir ihracat rakamlarını incelerken epeydir şehre dair yazı yazmadığımı fark ettim. 1894 yılında Almanlar tarafından lokomotif ve tamir atölyesi kurulan ve sonradan Tülomsaş, 1933 yılında Eskişehir Şeker Fabrikasının gibi dev yatırımların Eskişehir’de olmasını düşünürsek. Türkiye’nin en eski sanayi geçmişine sahip bir şehirdir Eskişehir. Son yıllarda otomotiv, makine ve havacılık sektöründeki yatırımları şehre yön vermektedir.
Eskişehir’in ihracat rakamlarına geçmeden önce, potansiyeli ve örnekleri belirlemekte fayda vardır. Üretim sadece fabrika kurmak ile olmamaktadır, üretim ve kalkınma birçok faktörün bir araya gelmesiyle başarılı olabilir. İmalatın içinden pay alabilmek, banka kredilerinin düzenli ödenmesi, yerli ve yabancı şirket sayıları, OSB’lerin ulaşım durumları, göç hızları vb. 25 üzerinde faktörlerin birleşimi o ilin sanayisi ve ihracatı için başarı kriteri oluşturmaktadır. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bağlı Kalkınma Ajanslarının hazırlamış olduğu rapora göre illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında Eskişehir eğitim imkânları sayesinde Türkiye’de altıncı sırada yer almaktadır.
İçindekiler (Table of Contents)
Eskişehir İhracatı İçin Rekabette Geri Kalmamalı
Bu sıralamada Bursa ve Kocaeli, hem sanayi kapasiteleri hem de ulaşım imkânları sayesinde, Antalya ise turizm imkânları nedeniyle uluslararası alanda bilinirliğine bağlı olarak Eskişehir’in üzerinde yer almıştır. Aşağıda ki grafikte Eskişehir’in her zaman karşılaştırıldığı iki il Bursa ve Kocaeli’nin sosyo-ekonomik verilerini bulabilirsiniz. Konuyu dağıtmadan kısa özetlersek; Eğitim seviyesi ve imkânlarıyla Eskişehir’in kuvvetli yönü olarak öne çıkarken, istihdam ve rekabetçi kapasite geride kaldığı alanlar olarak görünmektedir.
Bebka’nın destek ve tanıtım stratejisi tanıtımında Eskişehir 12 Ar-Ge merkezi ile Türkiye’de 9. Sırada yer alıyor. Kocaeli’nin 71 ve Bursa’nın 67 Ar-Ge merkezi olduğunu düşünürsek, rekabet için çok daha fazla yatırıma ihtiyacı var. Aynı raporda diğer önemli veri sınai mülkiyet türü (patent, tasarım, marka vb.) tescil adetleri Türkiye genelinin oranlandığında %1’i aşmamaktadır. Ne kadar çok Ar-Ge o kadar çok yeni ürün ve patent demek oluyor.
Eskişehir Ara Dönem İhracat Karnesi
Öncelikle Eskişehir ihracat yazısında yanlış anlamalara yol açmamak, farklı mesajlar yüklenmemesi ve reklam yapıyor gözükmemek adın firma ismi vermeyeceğimi belirtmek isterim.
2020 yılının ilk dört ayında Eskişehir ihracatı 313.8 milyon USD olarak gerçekleşti. Geçen sene bu rakam 356.3 milyon USD gerçekleşmişti, %11.93’lük bir düşüş gözlenmektedir. Bu ihracatın yaklaşık yarısı sadece 3 ülkeye (A.B.D., Almanya ve Fransa) gerçekleşirken, üçte birinden fazlası A.B.D.’ye yapılmaktadır. Türkiye geneliyle aynı dönem karşılaştırması yapıldığında Eskişehir’e göre %13.23 ile daha büyük bir düşüş yaşanmıştır. Fakat burada kritik konu Eskişehir’in toplam ihracat hacmi ülke genelinin %0.66’sını (binde altmışaltı) oluşturmaktadır.
Sektör Bazlı Eskişehir İhracat Karnesi
Grafiksel olarak aşağıda görebileceğiniz üzere Eskişehir’de ihracatta iki sektör (savunma sanayi ve makine sanayisi) toplamın %47’sini oluşturmaktadır. Herkesin malumları olduğu üzere F-35 projesinde ki siyasi gelişmeler en çok Eskişehir savunma sanayisini etkilemektedir. 2019’a göre yılın ilk dört ayında ihracat neredeyse ¼ oranda azaldı. Bu ihracatın neredeyse tamamı A.B.D.’ye yapılması sebebiyle aynı düşüş oranını şehrin A.B.D.’ye yaptığı ihracat oranlarında da görebiliyoruz. Mevcut durumda F-35 projesinin geleceği için ya da ikame projelerin şehirde kalması için Eskişehir’de ki tüm kurum ve kuruluşların daha çok çaba göstermesi gerektiği çok açık!
Makine sanayisi 2020 yılının Eskişehir ihracat rakamlarını kurtaran sektör olmuş durumda. Moment Expo dergisine haberine göre İstanbul sektörün neredeyse yarısına sahipken, Eskişehir makine sektörünün 8’inci sırada ve genel ihracattan % 29,9’luk pasta alıyor. 2020’nin ilk 4 aylık verileri incelendiğinde; Eskişehir makine ve makine parçalar ihracatında %12.64’lük artış ile 35.2mio USD hacme ulaştığı gözlenmektedir.
Sevindirici bir alanda kuruyemiş sektörü oldu, Türkiye’nin en iyi kuruyemiş kültürüne sahip şehir olarak Hububat ve kuru meyvelerde ihracat artışıyla ihracat hacmi 25 milyon USD’yi aşmış durumda ve şehrin ihracat payında %7.5’luk pay elde etmiştir.
Tek tek sektör bazlı yazıp yazının okunabilirliğini azaltmamak için sektör kısmını kısa tutuyorum. Sektörel son olarak eklemek istediğim yaş sebze meyve ihraçtı neredeyse durmuş. Hani Eskişehir Türkiye’nin kuşkonmaz üretim merkeziydi? Yurt içinde yeterli talep mi var yoksa, kuşkonmaz üretimi ile ilgili sorun mu var bilmiyorum ama Avrupa mutfağının en önemli yan ürünü olan kuşkonmaz konusunda bu kadar tecrübe varken ihracat etmemek ya da geliştirmemek anlaşılır değil.
Belçikalılar Nerede?
Emirdağ ilçesi, Afyonkarahisar’a bağlı olsa da neredeyse hepsi Eskişehir’i daha sever ve Emek Mahallesinin nüfusunu onlar oluştur. Belçika’da yaşayan Türklerin büyük çoğunluğunun Emirdağlı olduğunu biliyoruz. Peki, Belçika’ya yapılan ihracatın 7.000.000 USD ile sınırlı olması ve Eskişehir ihracatının %2.2’nü oluşturmasını geçtim. Türkiye’nin Belçika’ya yaptığı ihracatın sadece %0.7 (binde 7)’si Eskişehir’den gerçekleştiriyor olmasını iyi bir görünüm değil. Burada Emirdağlı hemşerilerimizin Eskişehir’i daha çok sahiplenmesini beklerdim.
Sonuç: Potansiyel Var ama Rekabet Eskişehir İçinde Olmamalı
Eskişehir’in potansiyeli tahmin edilenin çok üzerinde ama herkesin umudunu kestiği bazı konular var bunları biran evvel aşıp artık voltranı oluşturmalıyız.
Eskişehir’den Gemlik / Bursa limanına demiryolu yapılması yılların konusudur, artık bu konunun ciddiye alınması ihracatta ki farkın açılmaması için çok önemli. Aşağıda ki grafikte Türkiye’de ki ihracat taşıma şekillerini detaylı olarak görebilirsiniz. Demiryolu taşımacılığı gönül isterdi bir numara olsun, Dünya genelinde olduğu gibi denizyolu taşımacılığı %61.2 ile açık ara birinci sıradır. Eskişehir için detaylı bir veri bulamadım, fakat tıra yükleyip Gemlik’e götürmek ekstra maliyet oluşturduğu için karayolu taşımacılığının ağırlıklı tercih sebebi olduğunu biliyorum. Eskişehir Organize Sanayi’sinden Gemlik yapılacak doğrudan bağlantı maliyetleri ciddi anlamda aşağı çekecektir.
Aşağıda ki grafikte Türkiye’nin ihracata ödeme şekli yani parayı nasıl tahsil ettiğinin oranları var. Çok detaylara takılmadan Eskişehir içinde durum farklı değil, %65 oranda açık hesap (mal mukabili) çalışıyoruz. Eskişehir’in eğitim seviyesi oldukça yüksek olsa da donanımlı iş gücü yetersizliği halen var. Açık hesap çalışılan bir ortamda alacak sigortası kullanımının az olması riskleri öngörememekle ya da karşı tarafa aşırı güvenmekle ilgisi vardır. COVID-19 süreci her şeyin birkaç hafta içinde değişebileceğini bize çok iyi gösterdi. Eskişehirli firmaların global imkanları iyi tanıyor, iyi araştırıyor ve paylaşıyor olması gerekir. Kendi içimizle değil, önce komşularla sonra uluslararası alanda rekabet etmeliyiz!
Referanslar:
https://www.bakkakutuphane.org/upload/dokumandosya/l_sege-2017.pdf
https://www.moment-expo.com/tr/dergiler/34/sanayi-sehirleri
http://www.bebka.org.tr/admin/datas/yayins/184/bebka-esyatirimdestek_1527055116.pdf
One thought on “Eskişehir İhracat 2020 Karnesi”